Peyzaj
Modern yaşam alanlarının, doğa ile görsel bir ahenk içerisinde olabilmesini sağlamak için gerçekleştirilen çevre düzenlemesi genel olarak peyzaj ismi ile anılır. Insan oğlunun doğadan uzaklaşması, şehirlerin devasa beton yığınları haline gelmesi peyzaj mimarı çözümleriyle engellenir. Estetik olarak ortaya konulan çevre düzenlemesi çözümleri, şehir yaşantımızı daha keyifli hale getirmek için neredeyse bir zorunluluk niteliğindedir. Fizyolojimiz ve elbette psikolojimiz, doğadan uzaklaştıkça sağlığını yitirmekte, bu nedenle şehirlerimizde doğal unsurların optimum seviyede tesis edildiği düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Yani Peyzaj sanıldığı gibi sadece bahçe düzenlemesi anlamına gelmez. Genel anlamda metropollerin silüetlerini iyileştirmek için kullanılan metotların geneline peyzaj ismi verilmektedir. Görsel sanatlarda manzara tasviri olarak da peyzaj ismi kullanılmaktadır
Peyzaj neden gereklidir?
Çevre düzenlemesi, şehir planlaması unsurları içerisinde Ana başlıklardan bir tanesidir. Ülkemizde maalesef, uzun yıllar göz ardı edilen bu kavram, şehirlerimizin birer beton yığınına dönüşmesi sonucunu ortaya çıkarmıştır. Dünyanın kimi metropollerinde, hong Kong; Tokyo ve benzeri yerleşim alanı dar çok fazla nüfusu barındıran şehirlerde çevre düzenlemesi büyük bir sorundur. Bu şehirlerde yeşil görmek neredeyse mümkün değildir. Ancak ülkemizdeki şehirlerin hemen hepsinde yeterli yerleşim alanı bulunur ve çevre düzenlemesi için oldukça elverişli şartlar ortaya çıkarılabilir. Bu kapsamda son yıllarda geliştirilen kanunlar, yapılan yolların, inşa edilen binaların ve imara dair her türlü etkinliğin peyzaj mimarisi ilkelerine uygun biçimde yerleşmesini öngörmektedir. Halihazırda örneğin toplu konut projeleri peyzaj uygulamaları olmaksızın inşa edilemez. İnşa edilen Yapı tek bir yapı olacak olsa dahi en azından çevre yeşillendirmesinin yapılması gerekir. Park ve bahçeler gibi unsurlar şehir planlamasında peyzaj mimarı uygulama alanı girmektedir.
Peyzaj gerekliliği, gerek estetik gerekse yaşam alanının konu bakımından tüm modern toplumlar tarafından kabul edilmiş bir ilkedir. İç içe geçmiş modern yapıların insan sağlığı bakımından ciddi problemler yaratması kuvvetle muhtemeldir. Şehirlerdeki yaşamın keyifsizliği de bu şekilde kolayca açıklanabilir. Hemen hepimizin herhangi bir tatil halinde doğaya kaçma cabası, şehirlerimizin bize yeterli doğal ortamı sağlayamıyor olmasından kaynaklanır. Peyzaj mimarisi, yaşam alanlarının ve hatta endüstriyel alanların doğa koşulları içerisinde en iyi şekilde konuşlandırılmasını sağlamaya çalışır. Bunun için pek çok estetik İlke benimsenir.
Peyzaj nerelerde kullanılır?
Bir Estetik Sanat dalı olarak düşündüğümüzde, peyzajın kullanım alanlarının herhangi bir sınırı yoktur. Görsel olarak iyileştirilmesi gereken her ortamda çevre düzenlemesi yapılabilir. Burada bahsettiğimiz çoğunlukla kentsel Peyzaj uygulamalarıdır. Çevre düzenlemesi kırsal bölgelerde, korularda, ormanlarda ve hatta Tarım arazilerinde gerçekleştirilebilen uygulamalardır. Bilimsel ilkelerle çevreden en yüksek verimin alınmasını sağlamak için bu uygulamalara başvurulabilir.
Tabii peyzajın birçok yan dalla yakın ilişkisi söz konusudur. Işıklandırma, sulama, zirai üretim faaliyetleri ve İnşaat teknolojisi peyzaj bile doğrudan ilişkilidir. Örneğin hangi bitki türünün hangi alanda yetişebileceği ne dair karar verme noktasında zirai üretim ilkeleri benimsenirken, örneğin bir istinat duvarının hangi koşullarda inşa edileceği inşaat mühendisliğinin faaliyet alanına girer. Ancak bunların planlanması peyzaj mimarlarının görevidir. Yani aslında peyzaj mimarisi herhangi bir yapılaşma durumunda en az yapı mimarları ve inşaat mühendisleri kadar görev üstlenmektedir.
Şehirlerimizi inşa etmek için doğaya bir ölçüde zarar veririz. Bu kaçınılmaz etkinliği sonucu olarak ortaya koyduğumuz yıkımı geri çevirmek için faaliyetlerde bulunmak durumundayız. Peyzaj mimarisi, bu alanda en yoğun faaliyetlerini sürdürmektedir. Yeşilin korunması ve görsel bir ahenk yaratılması peyzaj çalışmaları ile mümkün olmaktadır. Dünyanın gelişmiş şehirlerinin tamamında, bu uygulamalar büyük özenle sürdürülür ve her metropolün mutlaka geniş bir özel peyzaj alanı bulunur. Örneğin Central Park; dünyanın en büyük peyzaj alanlarından bir tanesidir ve her yıl burayı yüz binlerce kişinin ziyaret eder. Benzeri şekilde İngiltere'de Hyde Park, ülkemizde Atatürk Orman Çiftliği gibi alanlar geniş peyzaj uygulamalarına örnek olarak gösterilebilir.
Kimler peyzaj mimarlığı yapabilir?
Peyzaj mimarisi özel bir akademik eğitim alanıdır. Kim üniversitelerde Mimarlık, kim üniversitelerde Güzel Sanatlar Fakültesi alt bölümü olarak eğitim veren peyzaj mimarisi ve Kentsel tasarım bölümleri bu alanda çalışacak meslek mensuplarını yetiştirir. Bir sanat dalı olarak kabul edilmesinden dolayı, peyzaj mimarisi ve Kentsel tasarım bölümleri özel yetenek sınavlarıyla öğrenci kabul eden okullardır. Estetiğin şehirlerdeki yaşam alanlarına en iyi şekilde adapte edilmesi, peyzaj mimarlarının görev ve sorumluluk alanı girer.
Peyzaj Çalışmalarımızdan Kareler
Ücretsiz keşif ve fiyat teklifi için tıklayın!